ACIKLI BİR HİKAYEN OLMAYACAKSA HASTA FALAN DA OLMA

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

ACIKLI BİR HİKAYEN OLMAYACAKSA HASTA FALAN DA OLMA

25/04/2014

< Ulusal basın dünyasında adamın yoksa, iyi kurgulanmış bir acıklı hastalık öykün de olmayacaksa sakın hasta falan da olma >

ULUSAL BASINDAN KLASİK BİR HABER

"Tedavi olmazsa 6 aylık ömür kalan Refiye'nin yaşaması için Amerika'da ameliyat olması gerekiyor. Tedavi için 1 milyon dolar paraya ihtiyaç duyulan Refiye için başlatılan yardım kampanyasında sadece 300 TL toplanabildi.

TÜRKİYE TIPTA BATININ GERİSİNDE DEĞİL... AMA NE HİKMETSE İŞTE BU AMELİYAT SADECE ABD'DE FALAN YAPILABİLİYORMUŞ...

Tekirdağ'da yaşayan Refiye Yılmaz, 7 yıl önce yakalandığı Gardner Sendromu hastalığına karşı yaşam mücadelesi veriyor. Babasının genlerinde pasif (taşıyıcı) olan hastalığın kendisinde aktif hale gelmesiyle 16 yaşında kalın bağırsağı alınan genç kızın yaşabilmesi için şimdi de ince bağırsak nakli olması gerekiyor. Refiye'nin Amerika Miami Hastanesi'nde yapılacak nakille sağlığına tamamen kavuşabilmesi için 1 Milyon Dolar gerekiyor." (Ulusal Basından)

PARAN YOKSA ÖLEBİLİRSİN

Yıl: 2014...

Yer: En az yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülke!

Gelen haberler yıllardır hep aynı, hiç değişmiyor...

Hala basında ve medyada; "Şu parayı şu süre içinde denkleştiremezse ameliyat olamayacak ve ölecek" haberleri ...

Yani acıklı bir senaryo kurabilir de Show ana habere yahut bir adamını bulabilir de Kanal D haberlerine vs. çıkamazsan ölebilirsin, bizim için mahzuru yok gerçekleri...

Son söylenecek olanı ilk söyleyeyim, lafı öyle eveleyip geveleyerek uzatmayayım:

Grip ve saman nezlesi için adeta bütçeyi boşaltan devletimiz böylesi gerçek hastalıklara gelince meseleyi neden hayırseverlerin uhdesine havale eder acaba!

Bu vahim resmin eski Roma'da esirlerin aslanın önüne açıldığı ve parçalanmasının seyredildiği vahşi Arena manzaralarından ne farkı vardır?

Alım vergisi...

Satım vergisi...

Gelir vergisi...

Gider vergisi...

Özel tüketim vergisi...

KDV...

Belki on küsur vergi...

Üstüne ayrıca sağlık primi yatırmak ile fark ödemek de cabası...

Tüm bunlar ve daha fazlası kırk yılın başı adam gibi bir hastalığa yakalanınca adam gibi bir hizmet almak için yeterli değil midir?

Devletimiz; tedavi alınmasa bile en fazla bir haftada geçecek olan grip serisinin (artık gribin de serisi var malum, aynı doğan ve şahin serisi arabalar gibi) bütün ilaçlarını, önüne gelene yazılan ve plaseboyla yani ilaç niyetine içirilmiş şekerli su ile aynı oranda etki yaptığının defalarca ortaya konulduğu antidepresanı vs. son kuruşuna dek öder. Bu konuda en ufak bir hesap kitap yapmaz; oldukça bonkördür!

Arada sırada bir çıkan belli kanser türlerine, gerçek ve ağır hastalıklara gelince neden millet hala evini - arabasını satar?

Bir ailede bir kişi pahalı bir hastalığa yakalanınca aile fertlerinin de psikolojik ve ekonomik kansere mübtela edilmesine neden göz yumulur?

Bu vicdana, insafa, insanlığa ve müslümanlığa sığar mı?

"O ilaç burada yok, yurt dışından geliyor" yahut, "Bu tedavi sadece o hastanede yapılabiliyormuş, orayla anlaşması yokmuş" türü bahaneler bir canın yaşamı ve ölümü savaşında ne denli gerçekçi bir mazeret olabilir?

O yüzden diyorum ki:

Ulusal basın dünyasında adamın yoksa, iyi kurgulanmış bir acıklı hastalık öykün de olmayacaksa sakın hasta falan da olma!

PEKİ NE OL, NE OLMA

Grip ol...

Nezle ol...

Fobik ol...

Manik ol...

İstersen de trajı komik ol...

Lakin bu şartlar altında adam gibi bir hasta olma! Sen ölür gidersin belki ancak ailen sürünür!

Yorum Yaz

1873 kez okundu. Yazarlar