Cinsellik olmayınca, hatta hiç olmayınca bile insanlar gergin, asabi, alıngan vs. olurmuş. Yani bir bakıma psikolojik sorunlu olmaları kaçınılmazmış!

Cinsellik evlilikte kuşkusuz ki önemli bir yaşantıdır.

Lakin öfke, stres, gerilim türü bazı psikolojik tepkilerde cinselliğin sağlıklı yaşanmamasını sorumlu tutmak çok gerçekçi değildir.

Eşi hasta, eksik olan yahut cinsellikleri belli sebeplerle bozulan nice kişiler o zaman psikolojik etkilenmeye mahkumdur.

Bu zorunlu bir sonuçtur böyleyse!

Bu ise sağlığını kaybetmek demektir bir bakıma!

Bu durumda Zekeriya Beyaz türü bir hoca da çıkar ve, "Sağlık riski varsa mazuriyet vardır, sağlığı kaybetmeyecek kadar zina / ihanet meşrudur" diyebilir!

Tıpkı ölmeyecek kadar domuz etinin helal olması gibi!

Cinsellik olmayınca olmaz ise ve aksi bir durum psikolojiyi bozuyorsa nefislere zulmetmeyin diyen bir dinin sağlığı bozan bu sıkıntıya (haşa) kolaylaştırıcı bir cevaz vermesi gerekir.

Birileri öyleyse boşanılsın diyebilir lakin boşanmak kolaylaştırmaz; bilakis zorlaştırır. Kendi zevkin - sefan için çocuğun, eşin vebalini senin omuzlarına yükler üstüne de.

Eşi ölmüş, hiç evlenmemiş yani cinselliği bırakın sağlıksız yaşamayı hiç yaşayamayan nice kişi ve kesim "psikolojik deli" olarak ortada gezinmiyor.

Son dönemde mütedeyyin kesimde modern, bilimsel ve tarafsız görünme adına, biraz da özenti psikolojisiyle cinsellikle ilgili konularda bir ölçüsüzlük ve ileriye gidiş, bu işi gereğinden fazla abartış göze çarpıyor! Bunu terapi sektörünün böyle yansıtmasını anlarım. Onlar müşteri devşirme derdiyle dertlenmiş çünkü. Cinselliğe dışarıdan kalıp biçen, sonra da, "Senin ki böyle değil mi, aaa o zaman olmaz ki, mutlaka bize gelmelisin" mesajı bu sektörün kadim tuzağıdır zaten!

Oysa cinselliğin biyolojik amacı zevk bile değildir; üremektir.

Cinsellik bir ihtiyaç değildir; psikolojik nitelikli bir zevk aracıdır. Zevk almadan evlilik yaşanmaz demiş oluyorlar. Evliliği zevke indirgiyorlar. Hayatın ve evliliğin en büyük gayesi zevk almak değildir. Zevk olursa iyi olan ama olmazsa da tolore edilebilecek olan bir şeydir. İhtiyaç ise olmazsa olmazdır. Cinsellik olmadan olmuyor mu! Cinselliksiz yaşayan hiç yok mu! Demek ki oluyor! 

Cinsellik ekmek ve su gibiymiş adeta! Yemek yeme yaşayabiliyormusun bakalım! Cinsellik olmadan yaşayan milyonlar var! Hani tıpkı onun gibiydi? Ey, "Şu kadar çeşit balık var bu denizde" diyen rehbere, "Say bakalım ulan" diyen Recep İvedik, nerelerdesin!

Verin propagandayı, dönüştürün kitleleri... Zanları gerçek diye sunun!

"Onların çoğu zanna uydular" (Kur'an-ı Kerim)

Cinsellik öğretilmiş / öğrenilmiş bir psikolojik ihtiyaçtır biraz da.

Eskiden az öğrenmiştik az önemsiyorduk. Şimdi filmlerle, dergilerle, aleni sitelerle vs. çok öğrettiler bize çok önemser hale geldik biz de. Ne kadar önemsiyorsak o kadar hızlı "bu iş olmadan olmaz "deme noktasına taşıdık zihniyetimizi.

Adeta olmazsa olmaz noktasına!

Hayır; cinsellik olmadan olur. Tarihte de bu böyle olmuştur halen de milyonlarca kişi için böyle olmaya devam etmektedir.

Öyle ki birçok kişi tanırım; cinsellik istediğim gibi olmazsa evliliğim biter diyen. Dikkat edin olup olmaması da önemli değil; tam istedikleri gibi olmazsa evlilikleri bitermiş. Akıl değil; istekler yani duygular rehber artık!

Buna gayet tabii bir hakmış gözüyle bakan yığınlar türetildi! Bu tür mesajlarla, yazı ve demeçlerle... Kodlandıkları gibi düşünen, şartlandırıldıkları gibi konuşup hareket eden robotik kitleler...

Yani vefadan, merhametten, sevgiden, haktan - hukuktan bile daha önemli gibi görüyor çoğu kişi cinselliği. Mütedeyyin uzmanlar, yazar ve düşünürler marifetiyle cinselliğin aşırı abartılması insanları bu sakıncalı noktalara taşıdı.

Demek ki yaşayan herkes maazAllah yarın bir gün yatağa vs. düşse zevk duygusu için kendisini yan odada boynuzlayacak yahut kapının önüne koyacak yılanları eş diye koynunda saklıyor!