ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HER HÜKMETMEYEN KAFİR MİDİR

Site Bilgi Panosu

“Eğer bir şey öğrenebileceksem en kötü düşmanımı dinlemek için yirmi mil yürürüm.” Gottfried Leibniz

Önerilen Linkler

Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net

ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HER HÜKMETMEYEN KAFİR MİDİR

05/02/2015

"Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir" (Maide 44)

Bu ayet nedense hep devlet yönetimi bağlamında yorumlanır, devlet yapısında kanun / yasa koyma yetkisi Allah'ındır şeklinde ifade edilir. Bazı hocalar hemen medeni kanun İsviçre'den alındı vs. diye dem vurmaya başlar mesela.

Oysa burada kast edilen dinde hüküm koymanın sadece Allah'a ait olduğudur. Burada "Dini konularda teville, tefsirle, rivayetlerle hüküm vermeyin; din sadece indirilen kitap olan Kur'andır" denilmektedir. Bu, Kur'anın iç bütünlüğü dikkate alındığında ve sözü edilen ayet ilgili diğer ayetlerle birlikte düşünüldüğünde çok açıktır. Ayrıca bu aklın bizi götürdüğü zaruri bir neticedir.

Bunu "Devlet yönetimi gibi dünyevi konularda indirilenle hükmetmeyen kafirdir" şeklinde algıladığımızda gündelik hayatında bir biçimde her gün onlarca hüküm veren hemen herkes kafir olacak demektir ki bu aklen mümkün değildir.

Hayatın içi milyonlarca hüküm verme eylemi ile doludur. Örneğin bir doktor "Bu hastayı şimdi değil, üç ay sonra ameliyata almalıyız" dediğinde kuşkusuz ki bir hüküm vermiştir. Ancak bu doktor indirilenle yani Kur'anla mı hüküm vermiştir? Bu kişi şimdi kafir mi olmuştur? Demek ki kast edilen dünyevi hususlardaki her türlü hüküm değildir. Yine bir aşçı bu gün hava sıcak, çorba yerine ayran çıkaralım dediğinde bu hükmünü indirilen Kur'anla mı vermiştir? Görüldüğü üzere kim indirilenle hükmetmez ise bunlar kafirlerdir ayetiyle kastedilen dünyevi hususlardaki hükümler değildir.

Yine dikkat edilirse ayette "Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen" deniliyor... İndirilen Kur'anda "dini konularda bile her şey yok, din sadece Kur'anla eksik kalır" diyen geleneğin dünyevi hususlarda her aradıklarını Kur'anda bulabilmeleri imkansızdır. Bu durumda dünyevi hususlarda varacakları hemen her hüküm indirilen kitaptan olmamaya, işin içine beşeri bazı hükümler girmeye mecburdur.

Nitekim şeriat denilen yönetim biçimlerindeki yasa ve kanunların bir bölümü direkt Kur'andan alınmayken geri kalan çoğu içtihat ve yorumlarla oluşturulan hükümlerdir. Bu durumda bunlar indirilen midir yoksa insan eliyle üretilen midir? Buradan da anlaşılıyor ki ilgili ayette kast edilenin dini hususlarda indirilenle hükmetmek olduğu çok açıktır.

Düşünelim: Zina ile ilgili olarak indirilen kitapta hüküm var! 100 sopa... İndirilenle hükmetmeyenler ne yapmıştır, bu indirileni beğenmemiş; yerine recmi ikame etmişlerdir. Ayetin kastettiği bu gibi dinle ilgili hususlardır. Allah indirilenle hüküm verin; rivayetlerle, zan ve tahminle değil demektedir esasında.

Mesela Kur'anda kumar ile ilgili bir hüküm var mıdır? Trafikte kırmızı ışıkta geçmeyle ilgili indirilen bir hüküm var mıdır? Yok! Öyleyse bu gibi durumlarda konulacak her yasa ve verilecek her hüküm indirilen kitaptan değil; insan aklından olacak demektir. Ancak indirilenle hükmetmeyen kafir ise bu gibi indirilen kitapta olmayan hususlarda ya bir hüküm verilemeyecek ya da yorum, kıyas, içtihat vb. isimler altında verilecek, ancak bu durumda verilen bu hükümler indirilen kitaptan olmayacaktır.

Sözgelimi kumar oynayana kırbaç yahut kırmızıda geçene 100 TL denilecektir. Bu kırbaç yahut 100 TL ceza indirilen kitaptan mı alınmıştır? Kısas, içtihat vb. hüküm verme araçları indirilenden değil; insandan kaynaklı hüküm verme yollarıdır. İnsandan sadır olan hükümler indirilen kitaptan (Kur'andan) değildir.

Kur'an sadece 6000 küsur ayettir, orada olan indirilendir, orada olmayan hiç bir şey indirilen değildir. Bir heyetin indirilende yani Kur'anda olmayan bir hususta hüküm verip bunu Kur'ani (ilahi, indirilen) bir hüküm diye takdim etmesi, bu yasa, hüküm indirilendendir (Kur'andandır) demesi hem Allah'a iftiradır hem de hükme ortaklıktır ki bunun adı Allah'ın asla affetmeyeceğini beyan ettiği şirktir.

BİR BAŞKA ANLATIMLA

Allah Kur'anı eksiksiz, tam, detaylandırılmış ve yeterli bir kitap olarak takdim ediyor. Sürekli indirilene uyun, ileride ondan yani indirilen kitap olan Kur'andan sorulacaksınız diyor. İnidirilenle hükmedin diyor. Öyleyse indirilen dindir sadece! Ancak şeriat diyenler Kur'anda olmadığı halde beşer eliyle üretilenleri (hüküm ve yasaları) dinselleştirmeye çalışıyorlar. Oysa Allah'ın Kuranda hükmünü açıkladığı konular dışında bizleri özgür bıraktığı hususları da dini yasalara bağlama çabası son derece din dışıdır. Bu alanlarda Allah söz söylememiş ise bu konularda kimse din adına söz söyleyemez, yasa koyup sonra da bu ilahidir, bu dindir, bu şerridir diyemez. Yorum, zan, çıkarım, tevil vb isimler altında insan elinin değdiği hiç bir şey ilahi olamaz! Zaten bu sebeple Allah peygamberini sadece elçi kılmıştır.

Din her şeye karışmaz. Mesela indirilen kitapta alkol içen yahut kumar oynayan için bir dünyevi hüküm yoktur. Din karıştığı konularda (örneğin hırsızlık gibi) hükmünü Kur'anda açıkça bildirmiştir. Bildirmediği hususlar ise unutulmuş değildir; sadece devre, koşullara, insan aklına havale edilmiştir. Bu alanlarda bu sayiklerle hüküm verilir. Ancak ne bu hükümler / yasalar dini (şerri - ilahi) olur ne de bu uygulama indirilenle hükmetmemektir yani kafir olmak demektir.

ÖZETLE

Zannı din edinen geleneğin en büyük hatalarından birisi de Kur'anda bir hükme bağlanmamış meseleleri kraldan çok kralcı davranarak ve kendini hükme ortak ederek mutlaka bir hükme bağlamaya çalışması, sonra da kalkıp insan eli değen bu işe ilahi / şerri deme hatasıdır. Oysa insan eli değen hiç bir hüküm ilahi değildir ve Allah'ın indirilen kitapta hükümsüz bıraktığı hususlar hükümsüz kalmalıdır. Hükümsüzlük de bir hükümdür. Allah bu konularda hükümsüz bırakma hükmü vermiştir. Bu hükümsüzlük hükmünü mutlaka şudur - budur hükmüne bağlama çabası indirilenle hükmetmemek ve şirke düşmektir.

Şerri hüküm verirken Kur'andan ilham alırız deniyor. Kurandan ilham alacaksın ve senin vereceğin bu hüküm de islami / ilahi olacak yani... İlham veren Kuran ama alan insan... Bir yandan Kur'an ilham verirken öte yandan şeytan da verirse? İnsan kaynaklı yanlış bir hüküm verirsen yani? İlahi olanda yanlış olur mu? İçki için ne gibi bir ceza ilhamı var mesela kuranda? Kumar için ya da? Bunlar için Allah Kur'anda dünyevi bir hüküm koymadığı halde biz kim oluyoruz da bunlara dini bir kisve altında hüküm koyuyoruz? Bu indirilenle hükmetmemek ve hükme ortak olmaktır. Bu sadece Allah'a ait olan hükme ortak olmak demektir.

Bu konularda "indirilen", bu hususlarda ilgili bir dini hükmün olmamasıdır. Hüküm yoksa hükümsüz kalmalıdır. Bu husustaki indirilen hüküm hükümsüzlüktür. Sen kalkar, bunlar sanki indirilen kitapta unutulmuş gibi yapar ve bir hükme bağlamaya çalışırsan, sonra da buna islami / şerri hüküm dersen şirke girer, Allaha iftira edersin! Allah biz bu kitapta hiç bir şeyi noksan bırakmadık diyor.

Öyleyse Kur'anda olmayanı, vahyin bir hükme bağlamadığını zan ve tahminle dinden kılmaya, "dini" sıfatıyla bir hükme bağlamaya çalışma! Yoksa o unutulmuş değildir kitapta; dinde yoktur ya da özgür bırakılmıştır da o yüzden konulmamıştır kitaba! Evet... Dinde olmayanı yahut dinin özgür bıraktığı hususları bazı kılıflar ve kılıklar altında dinden kılmaya çabalama! Bu Kur'anın ifadesiyle indirilenle hükmetmemektir. Sadece Allah'a ait denilen hükme ortak olunduğu için de şirktir.