ALLAH: "...Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden "sizce seçilinceye kadar" yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın" (Bakara 187)

Esas Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kimlermiş? Biz boşuna mı diyoruz; indirilen dinin önünde / uzağında bir din kurmuşlar diye! Bu sadece bir örnek!

ALLAH: (BAKARA 183-184) "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günlerde farz kılındı ki, takvâya ulaşasınız. Ancak, sizden kim hasta ve yolcu olursa, diğer zamanlarda aynı gün sayısı kadar oruç tutmalıdır. Bunun dışında çeşitli nedenlerle "orucu çok zorlukla tutabilecek olanlar" bir fakiri doyuracak kadar fidye vermelidirler. Her kim, yapmakla sorumlu olduğundan daha fazla iyilik yaparsa, kendisine iyilik yapmış olur; eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır."

DİN ADAMLARI: Ancak ağır hasta olanlar tutamaz orucu! Hatta doktor raporu lazım vs...

Bu ruhsatın kapsamını daraltmak, Allah'ın kolaylaştırdığı bir dini zorlaştırmak kimin haddine? Kimin olacak, kendilerini dinin ve hükmün ortağı zanneden kişi ve kurumların!

BİLE BİLE HAKKI GİZLEYENLERİ DİNDE OTORİTE SAYMAK

"...Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden "sizce seçilinceye kadar" yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın" (Bakara 187)

Diyanet mealine bakın, "sizce" anlamına gelen "lekum" ifadesini "bizim adımıza kendileri seçmek için" gizlemişler!

Acaba böyle daha kaç ilahi hakikati gizlediler?

Neden asırlardır bizleri saf ilahi mesajdan uzak tuttuklarını, bizleri niçin duru kaynaktan değil de kendilerinden (aracı kişi ve kurumlardan) öğrenmeye yönelttiklerini, "Kur'an zordur, din derin ilim işidir, siz anlayamazsınız, meal olmaz, Arapçası size yeter, her harfine şu kadar sevap var" vs dediklerini şimdi daha iyi anlayabildiniz mi?

Bunca yalana, gizlemeye, gerçeği karartmaya rağmen artık ilahi mesaja dönmenin, din sadece Kur'andır demenin, ilahi mesajla aramızdaki tüm aracılara son vermenin vakti hala gelmedi mi?

SONUÇ

Adamlar açıkça ayetler üzerinde algı oyunu yapıyor, sen ise hala bunların anlattığı bir din hakkında en ufak bir şüphe duymuyorsun! Çünkü seni yanılmış olmak korkutmuyor! Çünkü sen yanlış yapmakla doğru yapmak arasında bir fark görmüyorsun! Senin için ikisi de bir! Çünkü senin derin iman eksikliğin var! Çünkü sen gerçekte inanamıyor, sadece inanıyormuş gibi yapıyorsun! Çünkü bu işine geliyor, hem çevrenle çatışmaya düşmeni hem de ruhen alabora olmanı önlüyor.