• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
PSİKİYATRİST VE PSİKOLOG ARASINDAKİ YAKLAŞIM FARKI
13/12/2013
Psikolog ile psikiyatrist arasındaki temel eğitim farkı bakış açısını ve yaklaşım tarzını da belirler.
 
Psikiyatrist tıp eğitimi aldığı için ruha ve ruhla ilgili her soruna tıbbi sorun gözüyle yaklaşır. Oysa ruh anatomik yani tıbbi bir yapı değildir! Bu eğitim bu soyut yapıya, sırf alınan eğitimin doğal bir sonucu olarak böyle "doğası dışı" yaklaşmayı kaçınılmaz kılar.

Psikolog ise esasında bir ruh bilimcidir. Bir "bilimci" olduğu için meselelere detaylı, çok yönlü, genel açıdan ve bütüncül bakmayı öğrenir. Ruhu ve psikolojiyi sadece sınırlı fizyolojik yönü açısından değil; tüm boyutlarıyla öğrenir.

Bu iki mesleğin sorunlara ve tedaviye bakışı da taban tabana zıttır.

Psikiyatri hemen her sorunu (pratikte) beyindeki yapısal anomali yani bozukluk olarak kabul eder.

Psikolog ise psikolojik sorunları içsel, çevresel, algısal, düşünce ve daha pek çok faktörle çok yönlü olarak açıklar. Hakikaten de bu sorunların oluş mekanizması çok faktörlüdür; sadece beyindeki bozukluk ve serotonin eksikliğiyle izah edilemeyecek kadar çeşitlidir.

Bu iki mesleğin sadece sorunlara bakışı değil; tedavi yaklaşımı da taban tabana zıttır!

Bir örnekle izah edecek olursak; psikiyatri sizi yağmurun ıslattığını düşünür, dolayısı ile iklimle savaşarak yağmuru dindirmeye çalışır!

Çoğu psikolog da artık böyle yaklaşır. Sadece iklimle savaşırken psikiyatristler gibi kimyasal ajan kullanmazlar; o kadar! Lakin onlar da yağmuru dindirme (belirtileri yok etme) üzerine odaklanır. Çünkü psikologların çoğu psikiyatri etkisi altına girmiş, onun güdümünde kalmıştır.

Psikiyatri güdümüne girmemiş bir psikolog ise sizi yağmurun değil; şemsiye kullanmamanın ıslattığını düşünür, şemsiye faktörü üzerinde çalışır!

Yani psikiyatri sizi yağmur ıslatıyor der...
 
Psikolog ise hayır sizi şemsiye kullanmamak ıslatıyor der...

Psikiyatrinin ve onun güdümündeki psikologların çabası çoğu zaman başarısızdır çünkü iklimi değiştirmek ve yağmuru vaktinden önce dindirmek olanaksızdır. Bu çaba hem iklimi bozar hem de kişileri ıslanmaktan koruyamaz! Kişi iklimin değişerek yağmurun dinmesini beklerken ve bu yolda uğraşı verirken sırılsıklam olur!

Zaman zaman bu çaba sonuç versin diyelim. Bu yine çözüm olmaz! Çünkü kendisini bulutların, iklimin ve yağmurun ıslattığını düşünen ve güç bela yağmuru dindiren kişiler yine gökyüzünü takip etmeye, en ufak bir hava değişikliğinde ürkerek tedirgin olmaya başlarlar. Çünkü kendilerini yağmurun ıslattığına inanıyorlardır.

Oysa şemsiye faktörünü önemseyenlerin yağmur yağarken de yağmur dindiği zaman da bulutlarla, yağmurla, az veya çok yağmasıyla bir derdi olmaz. Nasıl olsa şemsiyesi kolundadır. Gerekirse açar ve rahat eder. Dolayısı ile bu yaklaşım köklü çözüm sunar.

Psikiyatrist "sorun yağmurda" dediği için belirtilere karşı kişileri aşırı duyarlı hale getirir. Duyarlılık artınca etkilenmek de artar. Verdiği mesajla psikiyatri sorunlardan daha fazla etkilenmeye yol açar. Böylece psikiyatri kişilere her belirtiden dolayı endişe duymayı öğretir. Bu, daha sonraki olası sorunların tohumunu ekmek demektir.

Psikolog ise "yağmurun suçu yok" gözüyle yaklaştığı için belirtilerden korkmamayı, etkilenip etkilenmeme konusunda kontrolün kendisinde olduğunu öğretir. Bu, daha sonraki olası sorunlara karşı kişileri aşılamak demektir aynı zamanda!

Görüldüğü üzere psikiyatri hem zahmetli hem de daha düşük başarılı bir yol sunar. Üstüne sonraki olası sorunların tohumunu eker ruhlara!

Psikolog yardımı ise daha köklü bir çözüm sunar, ayrıca daha sonraki sorunlara karşı da sizi aşılar! 

Öbürü çoğu zaman yağmuru dindiremez. Dindirdiği zaman bile gözleri gökyüzünde bırakacağı için yeni yağmurlara ve ıslanmalara karşı aşırı duyarlı, kaygılı ve hassas hale getirir. Yani yeni ıslanmaların zeminini hazırlar.

Psikiyatri her yağmurda sizi iklimle savaştırdığı için ruhen ve zihnen yorar, günbegün tüketir. Bu yağmur dinse bile diğer yağmurlar sizin artık kabusunuz haline gelmiştir. Korkuyla yağmur bekler, hava azıcık bozulsa "eyvah" der, her yağmurlu havada yağmurla savaşarak zaman içinde sizi iyice tüketir. Ömrünüz her yağmurlu havada, yağan yağmurun altında yağmurla savaşarak geçer!

Islanıp ıslanmama noktasında (yani sorunlardan etkilenme konusunda) şemsiyeyi önemseyen ve, "Yağan yağmur başınıza gelen sorundur, ıslanmak ise bu sorunun size olan etkisidir" diyen bir psikolog ise size şemsiyeyi hatırlatır, sonra elinize şemsiyeyi verir, ardından da onu doğru kullanmayı öğretir!

İster nisan yağmuru isterse muson yağmuru yağsın, "Islanmamak artık sizin elinizde" der, sizi buna inandırır! Böylece siz iklimle boğuşmaktan ve hava değişimlerinden tedirgin olmaktan kurtulur, her mevsimde rahat edersiniz. İklim ve yağmur diye bir derdiniz kalmaz! 

 



2259 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı