• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
Ruhsal Hastalıklara İmanın Zararları
07/01/2013

Takma, üzülme, abartma, rahatla, moralli ol, hasta mısın sen, hastasın, doktora git, sorunun şu... diye diye milleti duygu manyağı yaptılar. 
 
Millet artık duygularıyla yatar, hisleriyle kalkar oldu.
 
Bunda NLP, Kişisel Gelişim gibi ekollerinin ve popüler psikoloji kitaplarındaki bozuk ve hasta mesajların rolü büyük. 
 
Batılı, "Seni anlıyorum, üzüntün gayen normal, kim olsa böyle yaşardı" der. 
 
Biz ise, "Hasta mısın, takma kız, sen zayıf değilsin, toparlan..." deriz. 
 
Böylece duyguları, hisleri aşırı önemseyen, onlardaki her tabii değişime aşırı duyarlı (haliyle çabucak etkilenen... Çünkü duyarlılık fazlalaşınca etkilenme artar), yani olumsuz ancak son derece normal duyguları ha bire besleyen bireyler inşa ederiz. 
 
Gazali, "Gıda olan, ilaç olan ve zehir olan bilgi olmak üzere 3 tür bilgi vardır" der.. Psikoloji ve sağlık sektörü zehirli bilgilerle dolu... 
 
Tüm bunlarla hastalık hastalarına ve takıntılı kişiliklere dönüşen, böylece buluttan nem kapmaya hazır hale gelen modern bireye, "Evet sen hastasın, adı da şu" diyerek son "bitirici" darbeyi psikoloji ve psikiyatri vurur. 
 
Çünkü kendileri hastadan ve hastalıktan beslenir. 
 
Hastasın diyecek ki millet, "Aa hastaymışım ben" desin, kaygıya kapılsın, hatta korksun ve kendilerine koşsun... 
 
"Hasta değilsin, yaşadıkların normal sorunlar" dese daha kim kapılarına uğrar! Öyle olursa mesleklerimiz neye yarar! 
 
İddia ediyorum: 
 
Birilerinin mesleki varlık kaygıları yüzünden toplumlar uyduruk sorunları "hastalık gözüyle yaşadıkları için" boş yere kıvranıyor... Yalancıktan hastalandırıldıkları için sahiden hasta ediliyorlar. 
 
O yüzden merdiven çıkarken kalbi çarpınca sağa sola bakarak keyifle sakız çiğneyen nice Fadime hanımlar, Ayşe ablalar aynı kalpleri evde "üstelik de tıpa tıp aynı olarak" atınca eyvah diyerek acillere - kliniklere koşuyorlar. 
 
Çünkü hastalıklarının nüksettiğini düşünüyor, öyle inanıyorlar. Hem de bu inançları Allah'a olan imanları kadar güçlü. Niye olmasın, bunu "kutsal" sağlık otoriteleri söylüyor ne de olsa! 
 
Haliyle kalpleri çarptığı için değil; böyle inandıkları için etkileniyorlar. Kalbin biraz fazla atması insanın psikolojisini nasıl etkileyebilir ki yoksa. Kabız olmak etkilemedikten sonra bu neden etkilesin!
 
Fareden bu hayvan fare olduğu için değil; kafalardaki ürkütücü fare imajından dolayı korkar insan.
 
Bu inancı onlarda yumurtasını pişirmek için komşunun evini ateşe vermekten çekinmeyen, kendi mesleki varlık kaygıları uğruna insanları dert evinin içinde sisten - dumandan boğan vahşi kapitalist sektör sağlıyor.


2453 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı