• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
ADEM BEY
03/04/2013

Fanatik derecesinde sevenlerinizi de bir üniversitede hoca oluşunuzu da çok önemsemiyorum açıkçası. Ama çocuk ve çocukluk çağı hakkında söyledikleriniz kesinlikle önemsenmesi gereken türden.

Çünkü uzman sıfatıyla verdiğiniz mesajlarla algı inşa ediyorsunuz. Yani beyinleri kodluyorsunuz! Kodlanan beyinler doğal olarak kodlandıkları yönde davranış üretir hale geliyorlar.

Size, özellikle de bilimi yerelleştiren, pedagojiyi adeta ilahiyatlaştıran Anadolu Pedagojisi ekolünüze yeni çıkacak kitabımda cevap verdim. Ama bu yazıyla da bir şeyler söyleme ihtiyacı duydum.

Aşağıdaki cümleler size ait. Tüm izahlarınız bu üslupta. Ne kadar emin konuşuyorsunuz böyle. Siz bu işi artık çözmüşsünüz adeta. Oysa ben bildikçe aslında hiçbirşey bilmediimi öğreniyor, şu şöyledir derken daha çok düşünme ihtiyacı duyar hale geliyorum. 

"Müftehir (övüngen) anne babaların çocuklarında "ebeveyn bağımlılığı" ve "kaygı" oldukça belirgin iki özelliktir.

Çocuklarda bağımlılık bir "doyamama" halidir. Çok ilgilenilen değil, ihmal edilen çocuk ebeveyn bağımlısı olur. 

Riya (gösterme hastalığı) olan ebeveynlerin çocukları kişilik kazanmakta oldukça zorlanır.

Üç his çocukluk döneminde yaşanırsa, yetişkinlik döneminin de hakim duygusu olur; 1-Değersizlik hissi 2-Suçluluk hissi 3-Yetersizlik hissi

Uzun süreli aynı duygular bireyin psikolojisini bozar.Her şeyin yolunda gitmesi kaygıyı, hiç bir şeyin yolunda gitmemesi depresyonu tetikler

Çocuğa karşı tevazu sahibi olmayanın yetişkine sunduğu tevazu yalandır.

Çok güldürenler, çok ağlayanlardır..."

 ... 

"Şu" şuna yol açar, "bu" bunun nedenidir şeklindeki keskin üslubunuzla çok kesin ve net şeyler söylüyor, bu alanın doğasına aykırı analizler yapıyorsunuz!

Aynı ailedeki tek yumurta ikizlerinin bile çoğu zaman farklı psikolojik ve kişilik yapılarında geliştiğini görmezden geliyorsunuz. Son derece olağan ve hayatın içindeki ebeveyn yaklaşımlarını bile çocukların gelişimindeki tek belirleyici faktör olarak lanse ediyorsunuz!

Çocukluk yıllarındaki olağan duygulara ve süreçlere aşırı anlam yükleyerek takıntılı ebeveynler inşa ediyorsunuz.

Kliniklere gelen sorunlu çocuk ebeveynlerinin tamamına yakını sizin dediklerinize benzer şeyler anlatan kitapları okuyarak çocuk büyüten anne - babalar.

Bu tablo tesadüfi değil!

Bunu, çocuk gelişimiyle uğraşan pedagoji branşı bakın ne kadar da önemli demek için mi yapıyorsunuz, bilmiyorum!

Tekrar ediyorum: Böyle yaparak aşırı kaygılı, yaklaşımlarının ve çocuklarının üzerine aşırı düşen, bir nevi takıntılı, pireden deve anlamı çıkaran beyinler inşa ediyorsunuz!

Oysa "şu" diyerek hedef gösterdiğiniz nedenler de yol açar dediğiniz ve olumsuzmuş gibi yansıttığınız çoğu sonuçlar da normaldir. Çocukluk sürecine, bu süreçteki doğrulara - yanlışlara ve bazı sonuçlara bu kadar katı ve kategorik yaklaşmayın!

Bu alanda iki kere iki dört eder kesinliğinde konuşmak bu alanın doğasına son derece yabancı olmaktır.

Siz hocasınız, ben ise klinisyenim. Yıllardır "sorunlu" diye getirilen binlerce çocukla klinik görüşmeler yapıyorum.

O yüzden siz kitapları, yani evdeki hesabı iyi bilirsiniz. Ben ise hem evdeki hesabı hem de bu hesabın çarşıdakine uymadığını biliyorum...

Evdeki hesap çarşıdakine uymuyor, Adem bey.

Mesele "şu" şuna yol açar, "bu" bunun nedenidir denilecek kadar basit düzeyli bir neden - sonuç ilişkisi düzleminde işlemiyor.

Bu alan iki kere ikinin dört ettiği bir matematik değil. Bir sonucu pek çok şey belirliyor, Adem bey!

Tekrar ediyorum:

Mesele sizin lanse ettiğiniz kadar basit teorik gerçekliklere dayanmıyor.

İnsanlar Hz. Adem'den bugüne kadar, "Bizim branş ne kadar da önemli, bakın görün" demek adına çocuklukla ilgili tüm süreçleri aşırı abartan pedagoji ve psikoloji biliminin söylediklerini dikkate alarak çocuk yetiştirmedi.

Sorunlar durup dururken uzman sayısı ile paralel artmıyor, Adem bey.



3457 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı