• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
EVLİLİKTEKİ TEMEL YANLIŞLARIMIZ
02/04/2014
Klinik çalışmalarım sürecinde gözlemlediğim ve evlilikte sorun yarattığını düşündüğüm temel hatalarımız şunlardır:

Israr: Israr beyni kemiren, ruhu tüketen, sabrı, tahammülü ve toleransı düşüren çok yanlış bir yaklaşım şeklidir.

Niyet okuma: Yo sen aslında bunu kastettin, ben anladım anlayacağımı türü ifadelerle dışarıya yansıyan hatalarımız.
 
Eleştiri kültürümüzün olmaması: Eleştirirken bir ilkeye ve prensiplere bağlı değiliz; bizi tamamen duygularımız yönlendiriyor. Eleştiri kültürümüzün olmaması inat, gurur, öfke, saldırganlık, genelleme, suçlama, küsme gibi olumsuzlukları doğuruyor.

İlkesiz, duygu odaklı iletişim: Moralimiz iyi olduğunda canım vs. diyor, kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda ise Ahmet yahut Ayşe demeye başlıyoruz. Sesimizin tonu, şiddeti bile duygulardan nasipleniyor. Oysa duygular değişkendir. Duygulara endeksli bir yaklaşımın da değişkenlik arz etmesi kaçınılmazdır. İletişimin temel doğruları vardır ve bunlarda asla oynama olmamalıdır. İletişim her koşulda istikrarlı olmalıdır.

Sen ve niye... diye başlayan sorgulayıcı dil kullanma: İletişimde, "Bu beni üzdü, bu bana şöyle düşündürdü, bunu ben böyle algılıyorum" vs. demek yani kendimizi tanımlamak yerine haddi ve ölçüyü aşıp sürekli karşıdakini sorguluyoruz. Bu ise eşlerimiz tarafından bilinçaltı olarak bir tadaletsizlik ve tehdit olarak algılanıyor, haliyle reaksiyon gösterilmesine ve direnç geliştirilmesine yol açıyor.

Gereksiz alınganlık: Buluttan nem kapan bir toplumun fertleriyiz.

Genelleme: Bir meseleyi konuşurken dünü, yetinmeyiz eşimizin ailesini falan anında işin içine sokarız. Bunun nedeni duygulara endeksli işleyen, ilkelere endeksli olmayan iletişimdir.

Ertelemeyi bilmeme: Tartışma başlarken meseleyi konuşmayı hemen ertelemek gerekir. Bu, ısınan bir tencereyi soğumaya bırakmaktır ancak biz böyle yapmayız genelde. Sıcak bir tencereyi mutlaka -elimizle yanması pahasına- tutmaya çabalarız. Sonra da elimiz yanar tabi... Suçu tencereye atarız sonra da!

Sıcağı sıcağına hayır deme: İsteme anları almaya kendimizi maksimum düzeyde hazırladığımız, yok sözüne ise toleransın en düşük olduğu anlardır. Biz tam da böylesi anlarda yok diyerek karşımızdakinin ruhunu adım adım tüketiriz.

Özensizlik: Evliliğin ilk yılları her çift için genellikle iyi geçer. Neden? Çünkü ilk başlarda özen vardır. Zamanla çoğu eş arasındaki ilişki bozulur çünkü özen ve ihtimam kalmaz. Bu da duygulara endeksli bir algı ve iletişim hatasının ürünüdür.

Psikolojiyi basite alma: Eve ekmek ve para getirmeyi yeterli zannetme, eşlerimizin psikolojisini, insanın en az yarısının psikolojiden ibaret olduğunu bilmeme yahut unutma hatamız.

Bunca ve daha fazla yanlışa rağmen evliliklerimizi hala ayakta tutan şey evliliğin kutsal olduğuna dair inancımız ve bitip tükenmek bilmeyen fedakarlık duygumuz ile Eyüp peygamberinkine yakın sabrımızdır.

Not: Sabır esasında teslimiyet ve hoşgörü içeren bir kabullenmedir. Bizdeki böyle bir sabır değildir. Bizim dünyamızdaki sabır sızlanmaya, şikayete dönük zoraki bir katlanma süreci demektir. Haliyle -normalde sabır ilaç olduğu halde- bizdeki hali ile zihni ve ruhu yorarak tüketen bir zehre / çileye dönüşür. 



2854 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı