• https://api.whatsapp.com/send?phone=05521012184
  • https://www.twitter.com/@kifsamer
  • https://www.instagram.com/psikologizzetgullu
  • https://youtube.com/@psikologizzetgullu
Algı Tamircisi
www.izzetgullu.net
DEĞERLİ ARKADAŞLAR
29/04/2015
Tüm geleneksel terapi ve tıbbi tedavi ekolleri "Seni takıntı, panik, sıkıntı vb atakların etkiliyor, öyleyse bunlardan kurtulman gerekiyor" anlayışına dayanır.
 
Birincisi bizi bu atakların gelişi etkilemiyor.
 
Yanımızda bir kişi aniden bağırdığında ortaya çıkan irkilme, kaygı, korku türü bir psikoloji ortaya çıkan sese değil; beynimizin bu ani nitelikli yüksek sesi tehlike işareti olarak yorumlamasına bağlıdır.
 
Çare sesi kısmak, adamla savaşmak değil; bu sesin tehlike değil bir şaka işareti olduğuna yönelik yeni bir algı inşa etmektir. Bunun yolu bu adamı doğru tanımaktan geçer. Yani doğru bir algı için doğru bilgi gerekir. Bilgi değişerek algımız değiştiğinde, yani kişinin bağırmasını beynimiz tehlike değil de şaka olarak yorumladığında velev ki aynı ses ortamda aynı şekilde devam etse bile kişi artık bundan hiç etkilenmez olur.
 
Buradaki ani sesi sıkıntı, takıntı, panik ve atak dediğiniz durumların ortaya çıkışı olarak düşünün! Bakın beyin aslında ani nitelikli yüksek sese değil; sesin yol açtığı "Galiba tehlike var" şeklindeki bilinçaltı programa tepki veriyor. Ses bu programı çağrıştırıyor, onu anında aktive ediyor. Çünkü ani ve yüksek ses bilinçaltımıza tehlike olarak kodlanmış! Çare bu yazılımın değişmesinde! "Evet ses var ama tehlike yok" inancının tesis edilmesinde!
 
Öyleyse dertlerden, daha doğrusu artık bunların uzamış hallerinden beslenen statükoya sormak gerekiyor:

Hani kişiyi ortaya çıkan bu ani ses (yani atak) etkiliyordu?
 
İkincisi: Yok etmeye dönük bir çaba genelde işe yaramıyor, öldürmeyen darbe işlevi görerek süreci daha fazla besliyor.
 
Üç: Velev ki bazı kişilerde geçici iyilik halleri ortaya çıksa bile bu yaklaşım bu ataklara ilişkin duyarlılığı artırdığı için (demek bu ataklar ciddi sorun inancını besler, böylece olası benzer durumlardan bile daha fazla etkilenmelere yol açar, ya tekrar olursa ve o zaman kurtulamazsam ne yaparım inancı (kaygılı beklenti) tesis eder, bu ise benzer atakları davet eden bir mıknatıs işlevi görür) ileride yeniden nüksetmelerin tohumu işlevini görmektedir.
 
Bana inanın! Çare yazılarımda ve videolarımda... Yanlış yaklaşımları terkettiğiniz, yerine doğru olan tepkileri ortaya koyduğunuzda yani yağmuru şemsiye ile buluşturduğunuzda çözüm kaçınılmazdır. Bunun için şimdi size gereken biraz daha tekrar ve zamandır. Bir çocuğu ne kadar iyi ve doğru beslerseniz besleyin 12 aydan önce yürümez. Hayatta sonuç almak doğru işler + zaman birlikteliğinin sonucudur.


1798 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

     29/04/2015 10:43

İzzet hocam, bilginize sağlık...
evrim AKBULUT

Yazarın diğer yazıları

Birkaç Fikri Kırıntı - 26/12/2023
Sabahın beşinde
LAİKLİK DİNSİZLİK MİDİR - 24/12/2023
.
Yerli Selefiler Milli Robot Yapmış - 03/02/2023
Hatalı Kandil Algısı - 26/01/2023
Kandil Var mı Yok mu?
Son Risale Dersi - 23/01/2023
Buldum Deme, Hep Ara
Niyet Ettim Kırbaç İçin Namaz Kılmaya - 22/01/2023
Allah Dışı Kaygılara Kulluk Ettirmek
Şu Zamanda Akla Kurt Düşürmenin Önemi - 22/01/2023
.
Mutsuz İnsan Projesi - 21/01/2023
.
Ruhlarımızdaki Şeriat Çatışması - 19/01/2023
Şeriat Yok Diye Yanacak Yıyız?
 Devamı